Liselerarası Müzik Yarışması

Seyyal Taner ile Liselerarası Müzik Yarışması Jürisindeyiz

Bir yıl sonraki ikinci yarışmada da ilkinde olduğu gibi müzik seviyesi çok düşüktü ama daha ilk andan itibaren bu seviye ile mukayese edilemeyecek kadar kaliteli sesler ile karşı karşıya olduğumuzu görünce hemen kulaktan kulağa bir iletişim ile jürideki diğer müzik insanlarından “en iyi erkek “ ve “en iyi kız” şarkıcı” dallarında da bir seçim yapmalarıni istedim.

Böylelikle ikinci yıl ödüllere kız ve erkek şarkıcı dalları da katıldı.

Üçüncü yıl “ En İyi Beste” ve” En İyi Sahne Performansı” dalları yanında bazı özel ödüller daha eklendi. Bunlardan en önemlisi seçilen bir şarkıcının ülkemizi uluslararası bir yarışmada bizi temsil edecek olması idi.

Bunun yanında bazı gençlik dergileri de ödül vermeye başladılar.

2005 yılında En İyi Enstrüman ödülü verilmeye başlandı.

2012 yılında yarışmaya Vodafone Freezone adı ile devam edilmeye başlandı ve Türkiye’nin her bölgesinden lislerin de katılabilmesi açısından İstanbul dışında Ankara ve İzmir’de de ön elemeler yapıldı.

İstanbul dışındaki elemelere jüri üyesi olarak ve Serhat Hacıpaşalıoğlu birlikte gittik ama onun yoğunluğu ve bana olan güveni nedeniyle finale kalacak olan liselere tek seçici olarak ben karar verdim.

Bu yıl Ankara’da 56 , İzmir’de 59 ve İstanbul’da 159 lise elemelere katılmıştı.

2013 yılında bir adım daha ileri gidildi ve bu 3 ile Antalya, Gaziantep ve Bursa elemeleri de eklenilerek sonuç olarak 53 ilden 424 okul elemelerde yarışmış oldular. İstanbul dışındaki elemelerde yine tek jüri üyesi olarak ben görev yaptım.

Tüm bu yarışmaların ilk gününden itibaren dört isim tüm jürilerde görev yapmıştı. Benim dışımda yer alan diğer isimler 1987 yılı Eurovision Yarışması’nda Seyyal Taner ile birlikte benim bestemi seslendiren Melis Sökmen, Fidof As Başkanı Figen Çakmak ve yarışmanın kurucusu ve Jüri Başkanı Serhat Hacıpaşalıoğlu idiler.

Aynı yıl bir rock grubu kurmaya karar verdim . Bu fikrimi ilk önce bir kaç yıldır jüride birlikte yer aldığımız Deniz Tuzcuoğlu’na açtım. Onun kabul etmesi ve benim bu grupta genç isimlerin yer alması şeklkindeki isteğime de katılması üzerine bir önceki yılın yarışmacılarından Burak Tozkoparan ile o yılın yarışmacılarından Eda Kulakaç’ı da aramıza alarak PERVANE adlı grubumu kurduk.

Yarışmadan doğan Pervane – Magazin Haberleri (hurriyet.com.tr)

Son derecede güzel bir gelişme sonrasında da bir yıl sonra yapılan yarışmada 3 gün üstüste sahne aldık.

Son kez jüri üyesi olarak görev yaptığım 2017 yılındaki 20. Liselerarası Müzik Yarışması’nın uluslararası şeref konuğu ülkemizde daha çok It’s Raining Man adlı şarkısı ile tanınan ancak  I Didn’t Know adlı bestemi Serhat Hacıpaşalıoğlu ile birlikte seslendirerek dünyanın en prestijli müzik listesi olan Billboard American Charts’a girmesinde de büyük katkısı olan Martha Wash idi.

Liselerarası Müzik Yarışması ile İlgili Gecce.com’da Yayınlanan Bir Yazım

MÜZİĞİN İYİSİ LİSELERDE

Kadıköy’de tam 13 yıldır Liselerarası Müzik Yarışması yapılıyor.

Ben de çok şanslıyım ki bu 13 yarışmanın tümünde de jüri üyesi olarak görev yaptım.

Bir zamanlar Milliyet Gazetesi tarafından düzenlenen ve ben de dahil olmak üzere aklınıza gelen nerede ise tüm müzisyenlerin ilk büyük sahne deneyimlerini yaşadıkları Liselerarası Müzik Yarışması’nın yeni sahibi Serhat Hacıpaşalıoğlu.

Gerçek bir müzik aşığı olan Serhat bile bundan 13 yıl önce bu yarışmayı yeniden canlandırmak üzere ilk çalışmalarına başladığında bugünkü başarılı noktaya gelineceğini her halde hayal edemezdi.

Ama çektiği tüm sıkıntılara, uğradığı zararlara, ısrarla baltalanma çabalarına karşın yılmadı ve bu yıl düzenleme, beste, yorum, erkek ve kız şarkıcı dalında 150’ye yakın lisenin yarıştığı müthiş bir organizasyona imza attı.

2007 yılında kendisi de eski bir müzisyen ve 1969 yılı Liselerarası Müzik Yarışması’nın katılımcılarından olan Halit Kakınç’ın önderliğinde Bilgi Üniversitesi’nin “sponsor” olması ve iki başarılı yarışmacıya “öğrenim boyu karşılıksız %100 burs” vermesi ile daha da cazip hale gelen yarışma, bu yıl da ETİ Crax’ın Yorum Dalı’nda 1. olan okula tam teşekküllü bir müzik stüdyosu hediye edecek olması ile daha da büyük bir heyecan kazandı.

Bu yılın bir yeniliği de “Yılın Başarılı Müzisyen İş adamı” ödülü idi.

Ödülü dünyanın en büyük şirketlerinden biri olan Procter & Gamble Türkiye’nin Genel Müdürü Saffet Karpat’ın kazanması sanırım ailelere çocuklarının müzik aşkını desteklemek konusunda ilham verecektir.

Saffet Karpat’ın ödülü alırken söylediği “Bu hayatımda almaktan en büyük mutluluk duyduğum ödül” derken bir gerçeği ifade ettiğinden yüzde yüz eminim.

Ben de iş hayatımda çok önemli başarılara imza attım ama müzikten kazandığım ödüllerin yerini hiçbiri tutamadı.

Tüm velilere ve okul yönetimlerine duyurulur.

13. Liselerarası Müzik Yarışması’nın finali geçtiğimiz cumartesi günü Bostancı Gösteri Merkezi’nde yapıldı.

Sizin ne kadar ilginizi çeker bilemem ama en azından yarışan okullar ve öğrencilerin ilgisini çekeceğinden ve hatta bazılarını motive ederek belki de hayatını değiştireceğini bildiğimden şimdi bu son yarışma sırasında aldığım bazı notları onlarla paylaşmak istiyorum.

Lütfen okurken yarışmacıların seçtikleri şarkılara dikkat edin ve biz TV’lerde ne seyrediyoruz, gençler ne dinliyor konusunda fikir sahibi olun.

DÜZENLEME

OĞUZ CANPOLAT LİSESİ bu daldaki en başarılı lise idi. Zaten birçok dalda da ödül kazanan bu gurupta başında şapkası elinde gitarı ile harika bir sahne performansı sergileyen genç kızımız hepimizin sempatisini kazandı.

PROF.DR. SABAHATTİN ZAİM LİSESİ’nin düzenlemesi çok temiz ve iyiydi. Hep aynı gidiyor olması ve finalin sönük kalması dezavantajları idi.

ÜSKÜDAR ÇAĞRIBEY LİSESİ’nin ana melodide yaptıkları nota değişiklikleri güzeldi ama biraz daha çalışmaları gerekiyor. Şarkıcılarını beğendim.

BESTE

BAHÇELİEVLER LİSESİ’nden Sebahattin Kaan Boşnak’ın bestesi çok başarılı idi.

OĞUZ CANPOLAT LİSESİ’nden Neslihan Değirmenci’nin bestesini yaptığı ve sözlerini de Furkan Usta ile birlikte yazdıkları beste de çok güzeldi. Orkestra tertemiz gitar melodileri ve şarkıcıları ile bestenin başarısına önemli katkıda bulundu.

ÖZEL İTALYAN LİSESİ’nin bestesi çok iyi başladı arkası zayıf kaldı. Bir bestede bulunması gereken A bölümü iyi, B ve nakarat bölümü ise eksikti. Bestenin düzenlemesi ise harika idi. Şarkıcıları da besteyi en iyi biçimde seslendirdi. (Söz – Müzik Baran Bayraktar ve Gurup Üyeleri)

ÖZEL GALİLEO GALİLEİ İTALYAN LİSESİ’nin bestesi de başarılı idi. (Söz – Müzik Kerem Işık)

ÖZEL ALMAN LİSESİ’nin bestesi daha iyi seslendirilebilirdi. Unutmamak lazım ki en iyi beste bile iyi icra edilmez ise kendini belli etmeyebilir. (Söz – Müzik Mehmet Şahinler)

ÜSKÜDAR ÇAĞRIBEY ANADOLU LİSESİ’nin Kaan Sayım’a ait olan bestesinin düzenlemesi ve nakaratı güzeldi.

HİSAR OKULLARI’nda da beste iyi olmakla beraber seslendirmede problem vardı. (Söz – Müzik Nesli Kohen)

KIZ ŞARKICI

Bu dalda Moda Mimar Sinan Güzel Sanatlar Lisesi’nden ANGEL D. LOFTON (ANGEL EYES / Steel Heart; Özel MEF Lisesi’nden NAZLI DENİZ DEMİRCAN (TIRE TRACKS AND BROKEN HEARTS / Bonnie Tyler; ve Bahçelievler Anadolu Lisesi’nden ELİF ESMA KURT (THIS IS THE LIFE / Amy Mac Donald) hemen dikkat çektiler.

Angel güçlü sesi, Nazlı farklı yorumu ve Begüm de sesinin karakteristik özellikleri ile jüri üyelerini seçim yapmakta oldukça zorlandırdılar.

MEF Lisesi’nde Nazlı’ya vokal yapan ve ismini ne yazık ki bilmediğim genç kızımız da ÇOK başarılı idi. Bir kez bile detone olmadı şarkıya büyük katkısı oldu.

HİSAR OKULLARI’nın solistleri DİLARA KIRAN VE CEMRESU SALUR ABBA’dan Dancing Queen’i başarı ile seslendirdiler.

ÖZEL ATAŞEHİR ADIGÜZEL GÜZEL SANATLAR LİSESİ’nden ESEN GİTMİŞ elemelerde gösterdiği performansı finalde gösteremedi. Üzülmesin aynı şey benim de liselerarası müzik yarışmasında başıma gelmişti.

ERKEK ŞARKICI

ÖZEL ANAKENT LİSESİ (TEK BAŞINA / Kramp) EGEMEN ŞENGÜL çok iyi bir şarkıcı olduğunu gösterdi.

CAĞALOĞLU ANADOLU LİSESİ (MY SUNDAY FEELİNG / Jethro Tull) EGEMEN AKKOL bu güzel şarkıyı harika söyledi. Tam bir profesyonel gibi idi. Hayran kaldım.

HANDAN – HAYRETTİN YELKİKANAT LİSESİ (MANIPULATION / Six Feet Under) BERK BAŞARAN başarılı idi.

ERKUT SOYAK LİSESİ (HAYDİ GEL İÇELİM / Yüksek Sadakat) DEVRİM SARICA, işte gelecek vadeden bir ses daha. Sahnesi de çok başarılı idi.

OĞUZ CANPOLAT LİSESİ (GOD GAVE ROCK’N ROLL TO YOU / KISS) Bu lise bu kadar yetenekli öğrenciyi bir araya nasıl toplamış. Diğer dallarda kız şarkıcıları ile dikkat çektiler bu dalda ise BURAK ÜNAL ÖZTÜRK çok büyük beğeni topladı.

YUNUS EMRE LİSESİ (HASRETİNLE YANDI GÖNLÜM / Edip Akbayram) BURAK AKDAN sanırım bir ödül kazanamadı ama bu, erkek şarkıcı dalında çok başarılı birçok yarışmacının olmasından ve puanların dağılmasından kaynaklandı. Kendisi bilsin ki o da en az 1. kadar başarılı idi ve harika bir sese sahip. Onu ileride ünlü bir şarkıcı olarak görme ihtimalimiz çok yüksek.

ŞİŞLİ LİSESİ (SHE’S GONE / Mike Matijevic) ERAY GÜNAN da çok ilginç bir sese ve sahne karizmasına sahip bir kardeşimiz Risk alarak çok zor bir şarkıyı çok zor bir tonda söyledi ve ne yazık ki detone oldu. Aksi takdirde ödül kazanması işten bile değildi. Moralini bozmayıp şarkıcılığın üstüne gitmeli.

ÖZEL İTALYAN LİSESİ (BETWEEN ANGELS AND INSECTS / Papa Roach) Beste dalında sesini duyduğumuz BARAN BAYRAKTAR bu dalda yanlış bir şarkı seçimi yapmıştı. Yani sesinin kalitesini gösterebileceği bir şarkı değildi seçimi, ama jüri sanırım biraz karizmasından etkilenerek biraz da beste dalındaki performansını göz önüne alarak 1. lik ödülünü ona verdi.

KOCAMUSTAFA PAŞA LİSESİ (DU HAST / Rammstein) MERT DOPAN başarı ile şarkısını seslendirdi.

ÖZEL DARÜŞŞAFAKA LİSESİ (FLY AWAY / Lenny Kravitz) MERTCAN BİLİCİ ‘nin yeteneği var bunu geliştirmeli.

TÜRK KIZILAYI KARTAL LİSESİ (DANI CALIFORNIA / Red Hot Chili Peppers MURAT BAYRAM’ın da çok iyi ve karakteristik bir sesi var. Bilhassa İngilizce şarkıları çok iyi yorumlayabilir.

PERTEVNİYAL LİSESİ (YOU GIVE LOVE A BAD NAME / Bon Jovi) CEMRE KAAN ÇAKIN başarılı bir performans sergiledi. Bunda yine ismini bilmediğim VOKALİST arkadaşının da çok büyük payı vardı.

Evet. Cumartesi günü jüride bulunan diğer arkadaşlarımla çok keyifli bir gün geçirdik.

Saat 13:00 de başlayan yarışma sonuçların belirlenmesi, ödül töreni derken saat 23:00 de sona erdi ama hiçbirimizde yorgunluktan eser yoktu.

Müzik ruhun gıdasıdır deyişi bir kez daha doğruluğunu kanıtladı.

Son olarak dikkatimi çeken okulların ismini vererek yazımı noktalıyorum.

CAĞALOĞLU ANADOLU LİSESİ, OĞUZ CANPOLAT LİSESİ, YUNUS EMRE LİSESİ, ÖZEL ANAKENT LİSESİ, ÖZEL MEF LİSESİ, ÖZEL MODA MİMARSİNAN GÜZEL SANATLAR LİSESİ, ÖZEL ATAŞEHİR GÜZEL SANATLAR LİSESİ, KOCAMUSTAFAPAŞA LİSESİ, OKTAY DURAN LİSESİ, HANDAN HAYRETTİN YERLİKANAT LİSESİ benim bu yarışmada dikkatimi çeken guruplar oldu.

Diğer okullarda da bireysel olarak çok başarılı yarışmacılar vardı elbette ama diğer arkadaşları onlar kadar iyi olmadığı için yeteneklerini tam olarak gösteremediler.

Geçtiğimiz yıllar ile kıyasladığımda genel olarak büyük bir gelişme söz konusu.

Bunun da bu yarışmadan kaynaklandığı ve çocukların bir yarışmaya katılacakları için daha küçük yaşlarda guruplar kurdukları ve ciddi çalışmalar yaptıkları kesin.

Benim mezunu olduğum Tarsus Amerikan Koleji’nde de bir Echoes geleneği vardı ve daha hazırlık sınıfında guruplar kurularak Lise sona gelince Echoes olmanın temelleri atılırdı.

Okulumuz bu geleneğe tam destek verir ve hatta yakın il ve ilçelerde konser verebilmemiz için Amerikalı bir hocamız okulun tahsis ettiği bir minibüs ile bize “roadie” lik yapardı.

Bu vesile ile çocuklarına destek veren aileleri, bu çocuklara gurup kurmaları ve çalışmaları için fırsat tanıyan okul yönetimlerini ve yarışmayı destekleyen Bilgi Üniversitesi ve Eti Crax’ı tebrik etmek ve üniversite sonrasında sürekli olarak iş hayatında olmasına rağmen müziğe bir hobi olarak devam eden ve bu hobisi ile bazı başarılara imza atmış bir müzik adamı olarak onlara teşekkür etmek istiyorum.

Bizim üniversiteden mezun olduğumuz yıllarda iş başvurularında müzik, tiyatro, spor gibi ilgi alanlarımızı es geçerdik çünkü bu ne yazık ki bir artı değil eksi gibi görülürdü.

Ben buna rağmen kendi işimi yapmayı seçerek hem müzik hem de tiyatro ile yakından ilgilendim. Her medyaya çıktığımda da müziği bir hobi olarak yaptığımı ve bunun önemini vurguladım.

Bunda amacım gençleri olumlu olarak bu konuda yüreklendirmekti.

Şimdi bakıyorum ki bu tür uğraşların kıymeti hem iş yerlerinde anlaşılmaya başlandı hem de aileler çocuklarını bu konuda desteklemeye başladılar.

Küçük bir katkım bile olduysa ne mutlu bana.