ODTÜ
Öğrenci hareketlerinin tırmanışa geçtiği yıllarda ODTÜ İdari İlimler’de okumaya başladı.
ORTA DOĞU TEKNİK ÜNİVE
Orta Doğu Teknik Üniversitesi Yılları
Öğrenci hareketlerinin tırmanışa geçtiği yıllarda ODTÜ İdari İlimler’de okumaya başladı. ODTÜ Öğrenci Birliği Başkanı Erhan Erdoğmuş , İdari İlimler Öğrenci Birliği Başkanı Ahmet Kardam (ki aynı zamanda müzik grubunda solo gitar çalan arkadaşı Ali Kardam’ın abisi idi) Talas ve Tarsus’tan okul abileriydi.
ODTÜ Rektörünü ziyarete gelen ABD Büyükelçisi Komer’in arabası yakıldığında da olay yerindeydi. Ancak orada da bu eyleme karışan arkadaşlarını kollarından çekerek arabanın yanından uzaklaştırdı.
Komer’in arabasını yaktıktan sonra polis tarafından aranan ve bir süre ODTÜ’de saklanan yedi öğrencinin konuşmalar yapmalarına izin verilmesi şartı ile askere teslim olma sözünü verdiği gün de orada idi. Eylemlerine karşı olmasına rağmen o gün cezaevi araçlarına konulan arkadaşlarını arkalarından kilometrelerce koşarak ve onlara moral vererek takip etti.
(İrfan Uçar, Mustafa Akgül, Coşkun Eroğlu, İbrahim Seven, Taylan Özgür, Halil Çelimli, Yusuf Aslan. Yusuf Aslan daha sonra Deniz Gezmiş ve Hüseyin İnan ile birlikte idam edilecek)
Daha sonra bu eylemlerin içinde olanların yaşamlarını yakından izlediğinde ve bunun bir hevesten ibaret olarak kaldığını gördüğünde bir kez daha ne kadar haklı olduğunu anladı. Ama ne yazık ki olan Koray Doğan gibi bu uğurda hayatlarını kaybedenlerde olmuştu. 2000’li yıllarda kurduğu Pervane adlı rock grubu ile yaptığı ve kendisini anlattığı şarkılardan birinin sözlerinde “Ne sağcı ne solcuyum boş yere didişemem” diye bir bölüm geçiyordu.
Sürekli boykotlar nedeni ile üniversitede eğitim bir türlü devam edemez hal alınca ve yukarıda bahsedilen karşı duruşu nedeni ile en yakın arkadaşlarından bile ciddi tehditler almaya başlayınca ODTÜ’den aldığı bir nakil yazısı ile kaydını İktisadi ve Ticari İlimler akademisine aldırarak buradan mezun oldu.
Tek Kurşunla Vuruldu!
Koray hem tedirgin hem de sevinçle sokağa çıktı. Hızlı adımlarla yürümeye başladı. Koray duymamış gibi yapıp adımlarını hızlandırdı. Tam o sırada polis memuru Mehmet Beyazıt silahını çekti. Yanındaki polis arkadaşı Mehmet Tok’un ateş etme uyarısına rağmen tetiğe bastı. Koray, kalçasından aldığı tek kurşunla yere yığıldı. Ölümcül bir yara gözükmüyordu.
Çok kan kaybetmeye başlamıştı. Ancak savcı bekleniyordu. Kan kaybı artık hayatını tehdit etmeye başlamıştı. Numune Hastanesi’ne kaldırıldı. Kısa süre sonra müdahaleye rağmen hayatını kaybetti.
Tefik Paşa’nın dediği olmuş, Koray tek kör kurşun’a gitmişti. Hastanede babaya söylenen gerekçe daha tuhaftı. Koray, Ömer Ayna’ya benzediği için ateş edilmişti. O zannetmişlerdi. (Şimdinin BDP vekili Emine Ayna’nın amcası)
Baba Ahmet Doğan hastanede oğlunun ölüm haberini aldığında hamile olan kızı Tülay’ı düşündü. Öğrenirse çocuğuna bir şey olabilirdi. Ancak Hacettepe’de çalışan Tülay kardeşinin vurulduğunu radyodan duymuştu. Olduğu yere yıkıldı.
Bildiği Sır Neydi?
Peki, Koray neden vurulmuştu? Dahası sağ olarak ele geçmişken neden serbest bırakılıp sonra ateş edilmişti?
Koray’ın bildiği sır neydi?
Şimdi işte burada düğümlü bir soru karşımıza çıkıyor… Bugün ailesi Koray’ın bildiği sırrın İlyas Aydın olduğunu düşünüyor. THKP-C’nin havacı kanadından Yüzbaşı İlyas Aydın’ın örgütlerine sızmış bir ajan olduğunu ilk Koray’ın öğrendiğini ve bu bilgi yüzünden hemen infaz edildiğine inanıyor.
İş, Sanat ve daha fazlası için, benimle iletişime geçin.
Olcayto Ahmet Tuğsuz
Olcayto Ahmet Tuğsuz