Buzda Dans

Bir gün telefonum çaldı ve karşımdaki ses Med Yapım şirketinden aradıklarını söyleyerek benimle çok önemli bir konuda görüşmek istediklerini ve uygun bulduğum bir saatte beni aldıracaklarını söyledi.

BUZDA DANS BUZDA DANS

Buzda Dans 1

Bir gün telefonum çaldı ve karşımdaki ses Med Yapım şirketinden aradıklarını söyleyerek benimle çok önemli bir konuda görüşmek istediklerini ve uygun bulduğum bir saatte beni aldıracaklarını söyledi.

Tam 2002 krizi sonrasında şirketimin içinde bulunduğu sektör dahil olmak üzere ilgi alanıma giren tüm iş kollarında değerlerin yok olmaya başladığı ve değişikbir iş kolu aramaya başladığım bir dönemdi.

Med Yapım adını bazı kaliteli projelere imza attıkları için duymuştum. Görüşmek istedikleri konudan daha çok o konu ne olursa olsun benim adımın akıllarına nereden geldiği en çok merak ettiğim konuydu.

Olcayto Ahmet Tuğsuz’un Konuşması

Çünkü sürekli, medyada yer alan projeler yapan bir şirketin sahibi olmama rağmen özel hayatıma çok önem verdiğimden kendimi saklamayave düşük bir profil çizmeye son derecede özen göstermiştim.

Aklımda bu soru ile Levent’teki bürolarına gittiğimde beni son derecede nazik bir şekilde karşıladılar. Kısa bir sohbet sonrasında da konuya geldiler.

Dünya televizyonlarında son derecede başarılı olan bir formatı Türk televizyonlarına getiriyorlardı.

İngiltere’de Dancing On Ice adı ile ilk defa izleyicilere sunulan bu program Buzda Dans adı ile Show TV’de yayınlanacaktı.

Bu formatta değişik branşlarda ünlü olmuş isimler profesyonel buz danssçıları ile birlikte bir ikili oluşturuyorlar, buz pateni üstünde hünerlerini sergiliyorlar ve her hafta bir çiftin elenmesi sonucunda şampiyon belli oluyordu.

Benim de jüri üyeleri arasında yer almamı istiyorlardı.

Tabii ki ilk olarak sorduğum şey diğer jüri üyelerinin isimleri oldu.

Dünyanın en ünlü paten gösterisi olan Holiday On Ice’da Sahne Amiri olarak görv yapan Zafer Baykal ve mesleği profesyonel buz pateni antrenörlüğü olan Cenk Ertaul jürinin konuya yakından hakim olan üyeleriydiler.

Diğer jüri üyeleri ise 20’li yaşlarımdan ibaret yakın dostluğum olan Güzel Sanatlar/ Saatchi&Saatchi reklam ajansının sahibi Alinur Velidedeoğlu ile benim gibi bir Tarsus Amerikan Koleji mezunu, Hürriyet gazetesinin o günlerdeki en poüler yazarlarındn biri ve bunlardan da önemlisi nikah şahidim Haldun Dormen’in çok yakından tanıdığım oğlu Ömer Dormen’in eşi de olan Ayşe Arman idi.

( bu isimlere bir kaç gün sonra yine yakından tanıdığım Sem Çelebi katıldı )

Jüri üyeleri arasında o günlerde yayınlanan bazı programlarda gördüğüm gibi yıllarca özen gösterdiğim imajım ile uyuşmayacağını düşündüğüm isimler olmadığını görünce bu kez da yarışmacıları sordum.

Onların içinde de beni rahatsız edecek bir isim olmadığından hatta tahminimden çok daha iyi bir liste ile karşılaştığımdan çok da uzatmadan tekliflerini kabul ettim.

YARIŞMACILAR:

  • Alp Kırşan
  • Asena
  • Bülent Polat
  • Mehmet Aslan
  • Okan Karacan
  • Pınar Aylin
  • Şebnem Schaefer
  • Tuğba Ekinci
  • Yıldo
  • Zeynep Tokuş

Yarışmanın sunucuları ise Behzat Uygur ve Gamze Özçelik idi.

Kabul etmemdeki en büyük etkenlerden biri televizyonların hep aynı düşünen ya da öyle olmaya yönlendirilen insanlar ile dolu olması ve benim gibi farklı düşünen, farklı değer yargılarına, farklı estetik kaygılara sahip insanların sesi olabilecek kişilerin ekranlarda görünmemeleri idi.

Bunda ne kadar haklı olduğumu daha sonraki günlerde sokakta, bir resyoranda ve/veya cafede rastladığım bir çok kişinin bizzat yanıma gelip bana teşeekkür etmeleri sonucunda anladım.

Bunu bir zamanlar yazılarında Hıncal Uluç yapar ve ben de sık sık kendisini arayıp” Allah razı olsun Hıncal abi , bir sen çıktın da konu ile ilgili doğru yorum yaptın” diyerek kendisine teşekkür ederdim.

Yarışma son derecede başarılı bir prodüksiyon ile başladı ve yayına girer girmez de “rating” lerde 1 numaraya yükselerek hep de orada kaldı.

(Bir kaç program yayınlandıktan sonra kafamdaki soruyu sormadan yapanadım. İsmim nereden akıllarına gelmişti. Bunun hikayesi son derecede ilgiinçti.

Programdaki kadın sunucu Gamze Özçelik idi ama meğerse ondan önce Pınar Altuğ ile görüşülmüş ve o da bu teklifi kabul etmiş.

Pınar’ın giysi provası için gittikleri bir modacıda Med Yapım’ın sahibi Fatih Aksoy bir çok mankeni bir arad görünce onlara “ yahu kızlar yok mu tanıdığınız danstan, sanattan, estetikten, koreografiden anlayaan ve ağzı da laf yapan biri “ diye sorunca hepsi sözleşmiş gibi “ Aaa siz Olcayto Ahmet Tuğsuz’u tarif ediyorsunuz” demişler ve böylelikle benim ismim gündeme gelmiş.

Fatih Aksoy’un yardımcısı ve sonra çok iyi dost olduğum Fatih Cesur bunu anlattıktan sonra “ abi görüşmeye geldiğinde içeri bir girdin , hepimiz hazır ola geçtik” diye şakalşırdı. Gerçekten de işini çok ciddiye alan biri olduğumdn ilk intiba hep öyle olur daha sonra ise ortama uyum gösteren biri olduğum anlaşılınca buzlar kırılır)

Yarışmada da bazı ilginç olaylar da yaşandı.

Bunlardan ilki o günlerin popüler dizisi Avrupa Yakası’nda Şeşu rolünü oynayan Bülent Polat’ın kendisini ( tabii ki hareketlerini ) estetik bulmadığı için notunu düşük tuttuğunuı söyleyen Alinur Velidedeoğlu’na “ sen beni kuliste bir de çıplak gör eminim çok estetik bulursun” demesi ve bunun üatüne kulise giderken bir de elindeki kılıcı Alinur’un önündeki masaya vurması üzerine benim “ Bülent burası kabadayılık yapılacak yer değil , şimdi kulise geliyorum sıkıyorsa aynı cümleleri bana söyle de göreyim” demem idi.

Buzda Dans
Buzda Dans
Sonuçta bu bir yarışma. Sporcular ve onları değerlendiren bir jüri var. Yarışmacılardan Bülent Polat, biraz önce gösterisini tamamladıktan sonra jüri üyesi Alinur Velidedeoğlu’na çok büyük, özrü bile kabul edilemeyecek bir kabalık yaptı. Kendisini eleiştiren, ‘Fiziğin müsait değil’ diyen Velidedeoğlu’na, ‘Gei kuliste fiziğimi çıplak olarak gör’ dedi. Bu sözler üzerine ortalık buz kesti. Araya yazarımız, jüri üyesi Ahmet Olcayto Tuğsuz girdi, ‘Olcayto, ‘Bülent sıkıysa kuliste beni beklesin, benimle hesaplaşsın’ diye, saygısız yarışmacıya haddini bildirdi. Sunucular ne yapacağını şaşırdı. Şimdi yarışma devam ediyor bakalım ne olacak.Şu sırada Asena da hüngür hüngür ağlıyor…

Ertesi gün sürekli gittiğim “cafe” de arkadaşlarım bana bunu söylediklerinde “ mümkün değil ben canlı yayında ‘sıkıyorsa’ gibi bir keliime kullanmam , aile terbiyem buna müsait değil desem de yayını izleiğimde gerçekten de bu kelimeyi kullandığımı gördüm. Sanırım yatılı okul günlerimden kalan bir refleks ile bunu söylemiştim.

Bir diğer olay ise Zeynep Tokuş ile partneri Robert Beauchamp hakkında bazı gazetelerde aşk dedikoduları çıkması üzerine büyük ihtimal yapımcı tarafından yönlendirilen Zeynep Tokuş’un “ben bu yarışmadan çekiliyorum” diye bir blöf yapması , bunun üzerine Ayşe Arman’ın ağlamaklı bir ses ile“ Zeynep lütfen , bizi bırakamazsın “ demesi ve böyle danışıklı döğüşleri sevmediğimden benim “ Zeynep bir şey yapacaksan bunu bize söyleme ve hemen yap” demem şeklinde oldu.

Halbuki Zeynep Tokuş büyük halam Kevser Baran’ı öz ablası kadar seven, kendisini bizim aileden gibi gören ve Koç Holding’de Üst Düzey Yönetici olarak görev yapan TurgutTokuş’un kızı, muayenehanesi Abdi İpekçi Caddesi’ndeki ofisimin hemen yanında olan ve sık sık görüşüp yemeklr de yediğimiz Dr. Alp Nuhoğlu’nun da eşi idi.

En önemli olaylardan biri de yarışmanın final gecesinde yaşandı.

Final gecesinde Asena ve Zeynep Tokuş yarışıyorlardı.

Kazananı izleyicilerin SMS oyları belirleyecekti.

Ekranda hangisinin kime ait olduğu bilinmeyen değişik renklerde iki kutucukta oy oranları sürejkli değişiyordu.

Programın bir aşamasında Asena birden söz alarak partneri Jan Luggenholscher’in Müslüman olmaya karar verdiğini hatta yarışma sonrasında sünnet de olacağını açıkladı. Bu son dereced popülist ve izleyicileri etkilemeye yönelik bir açıklama idi.

Bu açıklamanın hemen arkasından kutulardan birindeki oy oranı hızla yğkselmeye başladı. Bunun üzerine jüri üyelerine söz veren Behzat Uygur bu hızla yükselen oy oranının kime ait olduğunu tahmin ettiklerini sordu.

Jüri üyelerinin hepsi de tahminlerinin Asena olduğunu söylediler.

Ben son anı bekledim ve tam oyların açıklanması için rejiye bağlanılırken son bir söz isteyerek artan oyların Zeynep Tokuş’a ait olduğundan hiç bir şüphem olmadığını, Türk halkının bu ucuz , popülist ve istismara yönelik din sömürüsüne prim vermeyeceğini söyledim.

Medyada yer alan bir yazı da bu olayı bu şekilde açıklamış…

DUYGU SÖMÜRÜSÜ

Dansların sonunda iki ünlü yarışmacı da, mikrofonun önüne geldi. Son sözlerini söyleyeceklerdi.

Önce, Zeynep Tokuş, hafiften bir “Atatürkçülük” dokundurması yaptı. Ardından da Asena aile bağlarıyla ilgili yarı ağlamaklı bir konuşmayla seyircileri etkilemeye çalıştı. Kendisini babaannesinin kendisini büyüttüğünü, babasının hayatında ilk kez kendisini izlemeye geldiğini söyleyip, “Bu birinciliği babama hediye etmek istiyorum” diyerek ekran başındakileri duygulandırmaya çalıştı.

Ama asıl süpriz Asena’nın partneri Jan Luggenholcher’den geldi. Konuşmak istediğini söyleyip birden “Müslüman olacağını” açıkladı. Asena’nın sevinci görülmüye değerdi. Havalara uçtu, mutluluktan dakikalarca sarıldı partnerine. Yine gözler dolu dolu. Yaş gözünün kenarına takıldı kaldı, ama bir türlü yanaktan aşağı süzülmedi.

Buzda Dans

TOKAT GİBİ CEVAP

Bu görüntülerin ardından reklama girildi. Reklam dönüşü yayına girildiğinde saatlerce başabaş giden yüzde durumu, inanılmaz bir biçimde kırmızı yarışmacı lehine değişmişti. SMS patlaması yaşanmış, neredeyse yarı yarıya olan yüzdeler, kırmızı yarışmacı lehine yüzde 69.8’e, yüzde 30.2 olarak değişmişti. Salonda bir “oooooooooo” sesi yükseldi. Herkes şaşırmıştı.

Zeynep Tokuş, bozulmuştu. “Asena’nın partnerinin Müslüman olacağını neden şimdi açıkladığını” sordu, ve bunun yalnış olduğunu belirtti. Partneri Robert Beauchamp da, İngilizce sözlerle kınadı rakibini.

Jüri üyesi Sema Çelebi, Jan’ın Müslüman olacağını söylemesiyle Asena’nın bu yarışmayı kazanacağını iddia etti. Diğer Jüri üyeleri fikir beyan etmedi.

Ancak tam yarışmanın sonucu açıklanacakken, jüri üyesi Olcayto Ahmet Tuğsuz, son itirazını yaptı ve, “Bu yarışmayı Zeynep Tokuş kazanacak. Ben Türk halkının böyle din sömürülerine pirim vereceğine inanmıyorum” dedi. Ve dediği de çıktı.

Türk halkı, elindeki telefondan, duygu sömürüsüne, din sömürüsüne tokat gibi bir cevap verdi: “Bize, yaptıklarını göster, değerlerimle, duygularımla oynayıp beni sömürmeye kalkma.”

Buzda Dans 2

İlk Buzda dans sonrasında bu yarışmaya ara verildi ve benim yine jüri üyesi olduğum ŞARKI SÖYLEMEK LAZIM adlı program yayına sokuldu. Bkz. ŞARKI SÖYLEMEK LAZIM

Bir sezon sonra da BUZDA DANS tekrar yayına girdi.

BUZDA DANS ‘ ‘de ilk jüri üyelerinden Cenk Ertaul, Sema Çalebi ve ben vardık. Bu üç kişiye Cenk Ertul’un yine bu spor dalından gelen ablası Şebnem Ertaul, oyuncu Hande Ataizi ve yakın arkadaşım/ eski ortağım Ahmet San yeni jüri üyeleri olarak katılmışlardı.

Yarışmacı olarak ise Atilla Taş, Ece Gürsel, Hasan Yılmaz, Hülya Yiğitalp, İlhan Mansız, Magic Necmi, Melih Gümüşbıçak, Merve Büyüksaraç, Paşhan Yılmazel, Umut Akyürek, Yasemin Hadivent ve Zeynep Mansur seçilmişlerdi.

Sunucular ise yine aynı idi.

Bu yarışma da ilki gibi yayınlandığı günlerde reyting 1.liğini hiç bir programa kaptırmadı.

Bu yarışmanın en dikkat çeken konularından biri benim zaten yıllardır sinirimi bozan bir Türk işi davranışın bşizim yarışmamızda kendini göstermesi üzerine Türk halkına yönelik yaptığım oldukça ağır bir konuşma oldu.

Benim bile unuttuğum bu konuşmaya Sacit Aslan web sitesinde yer vererek ve beni tebrik ederek kamuoyunun da izlemesini sağladı.

“Kim Kopya Çekiyorsa O Başarılı Oluyor”

“Doğru bildiğimi söylemekten hiç çekinmedim.” diyen “Buzda Dans” yarışması jüri üyesi Olcayto Ahmet Tuğsuz,

“Halk işini iyi yapanı değil de kim onlara daha çok yağcılık yaparsa onların yanında oluyor..” dedi.

Show TV’de yayınlanan “Buzda Dans” yarışması jürisi hür iradesiyle söylediği sözleriyle takdir topladı… Yarışmacılardan Yasemin Hadivent’in gösterisinden sonra söz alan Tuğsuz, Hadivent’in geçen hafta son ikiye kalmasını içine sindiremediğini söyledi…

“Şu andaki sanatçılara bakın bir sürü kaliteli insan iş bulamıyor çünkü onlar iş veren firmalarla abi mabi muhabbetlerine girmiyorlar. Onları her gün aramıyor beraber bir takım bir şeyler yapmıyorlar… Burada da aynı şeyi görüyorum. İnanamıyorum, ne acıklı… Bu ülke biraz değişsin biraz hakkı olana hakkını versin.” şeklinde konuşan Olcayto Ahmet Tuğsuz “Tribüne oynamayana haksızlık yapılıyor… “ dedi.

Seni yürekten kutlarım sayın Tuğsuz şu söylediklerini son zamanlarda maalesef kimse cesaret edip söyleyemedi.Bu kadar yalakalığın arasında mertçe gerçekleri söylemişsin şahsım adına binlerce defa teşekkür ederim. Helal olsun.

Sacit Aslan

İlk yarışmada 1.lik yarışı Zeynep Tokuş ve Asena arasında geçmişken ikinci yarışmada ise ünlü futbolcu İlhan Mansız ve Yasemin Hadivent çekiştiler ve biraz da futbolculuğunun getirdiği popülarite sayesinde İlhan Mansız çok az bir farkla ipi göğüsledi.

İş, Sanat ve daha fazlası için, benimle iletişime geçin.

Olcayto Ahmet Tuğsuz

Olcayto Ahmet Tuğsuz