Deri Günleri / Deri’signer

Ezgi Ajans’ın benimle görüşmek istemelerinin sebebi ise Deri’signer ismini verecekleri bir Moda Tasarım Yarışması yapmak istemeleriydi.

DERİ GÜNLERİ DERİ’SİGNE

Deri Günleri “Deri’signer” Organizasyonu

Bir gün sekreterim telefonda bir hanımın olduğunu ve önemli bir konuda konuşmak istediğini söyledi.

Telefondaki hanım ayrıntılara girmeden Cağaloğlu’ndaki ofislerinde çok önem verdikleri bir organizasyon için görüşmek istediklerini söyledi.

“Bu aralar çok yoğunum müsait olunca size ararım” dedim ve kapattım.
Diğer yazılarımı okuyanlar kiminle çalışacağımız konusunda ne kadaer hassas ve seçici olduğumu biliyorlardır.

Müsait olunca ararım demiştim ama aslında hiç böyle bir niyetim yoktu çünkü iş yerlerinin Cağaloğlu ‘nda olması fikri pek cazip gelmemişti.

Bu biraz da daha önce bir ortak tanıdık aracılığı ile Cağaloğlu’nda yaptığım bir iş görüşmesinde çok alakasız insanlarla karşı karşıya gelmiş ve gittiğime çok pişman olmuş olmamdan kaynaklanıyordu.
Açıkçası aramaya hiç niyetim yoktu.

Ama aradan uzun bir süre geçtikten sonra kafamda bir ses “yahu görüşmeden etmeden nasıl böyle bir karar verebiliyorsun, git bir görüş ne kaybedersin” dedi ve randevu almak için geri aradım.

İsmi Semra olan bu genç hanım (kendisi maalesef çok kısa bir süre sonra bir trafik kazasında hayatını kaybetti ) artık ümidi kestikleri için tam başka firmalar ile temasa geçmek üzere olduklarını, aradığım için çok memnun olduklarını söyledi ve hemen randevulaştık.

Randevuya gittiğimde korktuğumun aksine karşıma hayatım boyunca tanıdığım en düzgün ve rafine insanlar arasında yerlerini alan Emine ve Seydali Gönel adlarındaki bir karı koca çıktılar.

Biraz hoş sohbetten sonra Emine hanımın yine hayatımda tanıdığım en rafine arkadaşlarımdan biri olan Sevda (Neyzi) Bozkurt’un St.Benoit’dan sınıf arkadaşı olduğunu da öğrenmiş oldum.

Derisigner

Deri Dünyası Yarıştı

Firmalarının ismi EZGİ AJANS ve Cağaloğlu’nda olma nedenleri de dergi yayıncılığı yapıyor olmaları idi.
En önemli dergilerinden biri deri sektörüne hitap ediyor idi ve çok kısa bir süre önce deri sektörüne yönelik bir fuar da yapmaya başlamışlardı.

Benimle görüşmek istemelerinin sebebi ise Deri’signer ismini verecekleri bir Moda Tasarım Yarışması yapmak istemeleriydi.

Uzun süren bir görüşme sonrasında bizim normlarımıza göre bir organizasyon için gerekli olacak tüm şartları karşılayacaklarından emin oldum ve hemen o gün el sıkıştık.

İlk yapılması gereken çok düzgün bir yarışma şartnamesi hazırlamaktı.

Bir avukat olmamama ve önümde benzer örnekler de olmamasına rağmen bugün bile baktığımda en ufak bir konuyu bile atlamadığını gördüğüm bir şartname hazırladım.

Şartname en az Ezgi Ajans kadar yarışmacıların da haklarını koruyor idi.

Genel hatları ile tasarımcılar yarışmaya gönderdikleri tasarımların özgün ve kendilerine ait olduğunu imzaları ile beyan edecekler, organizasyon olarak biz de finale kalan çizimlerin aksesuarları da dahil olmak üzere bire bir aynısı ile ürüne dönüştürülmesini sağlayacak ve ürünlerin imajını en iyi şekilde yansıtacak görkemli bir defile ile yetkin bir jürinin oylamasına sunacaktık.

Kazananlara ayrıca çeşitli maddi ve manevi imkanlar sunulacaktı.

Tabii ki tasarımcılar açısından yarışmanın en büyük kazancı sektörün dikkatini çekmek ve markalar tarafından talep edilen birer tasarımcı olmaktı. Ki öyle de oldu.

1. DERİ GÜNLERİ “DERİ’SIGNER” YARIŞMASI

Daha ilk yarışma için bile rekor sayıda başvuru oldu.

Başvuruları Seydali Gönel, Prof. Sühendan Özay, Giysi Tasarımcısı Bahar Derviş, Mimar-Dekoratör Erol Gökmen, Tasarımcı Beysun Gökçin, Giysi Tasarımcısı Hülya Erten, Koreograf Bilge Tuğsuz ve benim oluşturduğum bir jüri, tasarımcılar ile tek tek görüşerek değerlendirdi ve finale kalan tasarımları seçti.

Deri sektörünün önde gelen markaları tarafından tasarımcıların çizgilerinden giyilebilir ürünlere dönüştürülen tasarımlar ise o yıl inşa edilen TÜYAP fuar alanında gerçekleştirilen bir defile ile büyük jürinin değerlendirilmesine sunuldu.

Deri Günleri
Son derecede başarılı olmalarına rağmen uzun yıllardır nerede Ise tüm organizasyonlarda alternatifleri olmadan sunuculuk yapan Halit Kıvanç ve Korhan Abay’ın yerine yeni isimler bulmak istiyordum.

Hatta bu nedenle Chrysler tanıtımlarında İpek Tenolcay ve Can Güler’i bir Opel tanıtımında ise o zamanlar kimsenin tanımadığı Kenan İmirzalıoğlu’nu sunucu olarak kullanmıştım.

Deri Günleri ‘ni çok saygın bir konuma getirmek istediğim için bu ilk yarışmada sunucu olarak Hümeyra vasıtası ile tanıdığım tiyatro oyuncusu Selçuk Yöntem’i seçtim.

Tiyatro oyuncusu diyorum çünkü Selçuk Yöntem o günlerde henüz Aşk’I Memnu dizisinde rol almamış ve kimsenin tanımadığı bir isimdi.

Metinleri ben yazıp ellerine verdiğim için ilk bölümü bir prpblem yaşamadan geçirdik.
Ama sıra oylamaya gelince bazı problemler yaşamaya başladık.

Çünkü jüri üyeleri hemen aşağıda göreceğiniz gibi değişik grup başlıkları altında toplanmıştı ve oylama sonuçları açıklanırken önce ilk grubun puan sonuçları açıklanıyor ve sonra sıra ile tek tek diğer jüri gruplarının oyları bunun üstüne ekleniyor ve sıralama da süreklİ değişiklik gösteriyordu.

Sunucunun da bunu yakından takip etmesi ve bu sürekli değişen sıralamayı izleyicilere iletmesi gerekiyordu.

Selçuk Yöntem bu konuda biraz yetersiz kalınca ben sanki bu önceden planlanmış gibi sahneye fırlamak ve duruma el koymak zorunda kaldım ama aslında sadece benim farkında olduğum bu küçük aksiliğe rağmen organizasyon büyük bir başarı ile sonuçlandı.

Ezgi Ajans’ın önderliğinde konsepti Olcayto Ahmet Tuğsuz, koreografisi Bilge Tuğsuz tarafından hazırlanan Deri’signer 1 yarışmasının diğer videolarını izlemek için YouTube’da “OlcaytoLog” Kanalımı ziyaret ediniz.

2. DERİ GÜNLERİ “DERİ’SIGNER” YARIŞMASI

Birincisinin başarısı sonrasında 2. Deri Ürünleri Tasarım Yarışması /Deri’signer‘a katılım çok daha fazla oldu.
İkinci yarışmayı mevcut mekanlar içinde en büyük metrekareye sahip olan Hilton Convention Center’da yaptık.

Sunuculuğu yine bir tiyatro oyuncusuna yaptırmak fikrimde herhangi bir değişiklik olmadığından bu kez de bir çok reklamda ve organizasyonda yaptığı seslendirmeler ile sesi çok iyi tanınan ancak yüzünü çoğu kişinin bilmediği ünlü tiyatro oyuncusu Cüneyt Türel’i seçtim.

Ancak geçen seneden edindiğim tecrübenin ışığında sıra puanlamaya gelince ben de sahnede yerimi alacak ve puanlamanın hem doğru hem de heyecan uyandıracak bir biçimde izleyiciye aktarılmasını sağlayacaktım. (aşağıdaki YouTube videolarında bunu görebilirsiniz)

İlk günden beri organizasyonun en küçük ayrıntılarına bile dikkat etmekle beraber puanlama sistemi her zaman en önem verdiğim konu oldu.

Kendim de yarışmalara katılan biri olarak düşüncem, yarışmanın sonucunun üç beş kişinin kararları ile değil son derecede adil bir puanlama sistemi sonucunda ve tartışılmayacak bir biçimde belirlenmesi gerektiği idi.

Jüri üyeleri hem sayı olarak fazla olmalıydılar, hem de ortak noktaları estetik ve yenilikçilik olmakla beraber tasarımlara farklı açılardan bakabilecek kişiler arasından seçilmeliydiler.

Bu düşüncelerdeen hareket ile seçtiğim değişik branşlarda isim yapmış kişilerden oluşan büyük jüri hazırladığım bir “Puanlama Tablosu” üstünden her yarışmacıya değişik kıstaslar üzerinden puanlarını veriyorlardı. Her kıstasın katsayısı da önem derecesine göre farklı idi. Yani verdikleri toplam puanı onlar dahi bilmiyorlardı.

Jüri üyeleri her yarışmacının tasarımlarını izledikten sonra önlerindeki föyü dolduruyorlar, bu föyler bir sonraki yarışmacının giysi sunumu başladığı anda görevlilerimiz tarafından toplanarak bilgisayar operatörlerine teslim ediliyor ve onlar da föylerde yazılı puanları önlerindeki yazılıma yüklüyorlardı.

Böylelikle her jüri üyesinin ve jüri grubunun o yarışmacı için verdikleri puan belli oluyor ve sıralamanın belirlenmesi için bir sonraki yarışmacının puanlarının gelmesi bekleniyordu.

Tüm yarışmacılar için puanlar verilip de bilgisayara yüklenildiğinde kimin hangi grupta kaç puanla kaçıncı sırada olduğu ve tüm grupların puanlarının toplanması sonucunda ise toplamda kaç puanla hangi sırada olduğu ortaya çıkıyordu.

Biz ise bunu sıra ile grup bazında açıklıyorduk. Yeni bir grubun puanları eklendikçe sıralama değişiyor ve son grubun puanları açıklanana kadar kimin kazandığı belli olmadığı için heyecan gittikçe tırmanıyor, son grubun puanları da açıklandığında dereceye girenler belli oluyordu.

Aşağıda maalesef bu satırları yazdığım günlerde kaybettiğimiz eski Beymen Genel Müdürü Nur Akgerman’ın yarışmacılardan Banu Özer için verdiği puanları bir örnek olarak ekliyorum.

Videoda da görebileceğiniz gibi puanlama tam da planladığım gibi hem davetlilerin hem de yarışmacılar ve sponsorlarının heyecan dolu bakışları altında yapıldı ve kazanan belli oldu.

Deri'signer
Nur Akgerman’ın Verdiği Puanlar

Ezgi Ajans’ın önderliğinde konsepti Olcayto Ahmet Tuğsuz, koreografisi Bilge Tuğsuz tarafından hazırlanan Deri’signer 2 yarışmasının diğer videolarını izlemek için YouTube’da “OlcaytoLog” Kanalımı ziyaret ediniz.

3. DERİ GÜNLERİ “DERİ’SIGNER” YARIŞMASI

Promot olarak iş hayatımda beni en çok zorlayan şey hep bir sonraki organizasyonu nasıl daha da görkemli ve çekici yapacağım olmuştur. Belirli konularda zaten hep en iyilerini yaptığımız için bunun tek yolu sahne dekorunu daha yaratıcı ve görkemli yapmak ve teknolojideki yeni gelişmeleri yakından takip etmek ve kullanmak olmuştur.

Sunucu da bu tür organizasyonların her zaman önemli bir unsuru olmuştur.

İlk iki yarışmada ybir yenilik getirmek için birlikte çalışmayı seçtiğim tiyatro kökenli Selçuk Yöntem ve Cüneyt Türel görevlerini bir biçimde yapmış olmalarına rağmen istediğim heyecanlı ortamı yaratmakta çok da başarılı olamamışlardı. Bu nedenle kafamda hep “bu sene sunucu kim olmalı” sorusu ile 3. Deri Günleri’nin organizasyon çalışmalarına başladım.

Bir gün nereden aklıma geldiğini ve bu birlikteliğin bizi nerelere götüreceğini hiç bilmeden Serhat Hacıpaşalıoğlu ismi kafamda belirdi. Bkz. Yurt Dışı Başarılarım

Kendisi o günlerde ne ismi ortalıkta dolaşan bir isimdi ne de kendisi ile daha önceden herhangi bir tanışıklığım ya da görüşmüşlüğüm vardı.

İlk bir araya geldiğimizde onun benim müzik hayatımı çok yakından takip etmiş olduğunu şaşkınlıkla öğrenmiş oldum.

Provalarda son derecede zeki ve işini çok iyi yapan biri olduğunu gördüm ve içim rahatladı.

Yarışma esnasında da gecenin akışını en iyi biçimde yürüttüğü gibi benim için çok önemli olan puanlama aşamasını da yarışmacılar ve izleyiciler için gerilimi sürekli tırmandırarak geceye büyük katkıda bulundu.

Ve böylelikle 3. Deri Günleri Deri’signer organizasyonu da çıtayı daha da yükseltmiş olduğumuz bir biçimde sonuçlandı.

Ezgi Ajans’ın önderliğinde konsepti Olcayto Ahmet Tuğsuz, koreografisi Bilge Tuğsuz tarafından hazırlanan Deri’signer 3 yarışmasının diğer videolarını izlemek için YouTube’da “OlcaytoLog” Kanalımı ziyaret ediniz.

Deri Günleri Yarışmalarından Küpürler

En son olarak şunu söylemek isterim ki uzun bir süreyi EZGİ AJANS’ın bizimle çalıştıkları için ne kadar şanslı olduklarını düşünerek geçirdim.ancak bugün geriye dönüp baktığımda her önerimizi olumlu karşıladıkları, bütçe konusunda hiç bir sıkıntı yaşatmadıkları, deri sektöründe büyük saygınlığa sahip oldukları ve böylelikle dünya çapında organizasyonlar yapmamıza imkan tanıdıkları için bizim de en az onlar kadar şanslı olduğumuzu düşünüyorum.

İş, Sanat ve daha fazlası için, benimle iletişime geçin.

Olcayto Ahmet Tuğsuz

Olcayto Ahmet Tuğsuz