Müzik Hayatım

Müzik hayatım bir anlamda Tarsus Amerikan Koleji’nde okuduğum yılarda okulun ananevi müzik grubu olan Echoes ile başlasa da…

MÜZİK HAYATIM MÜZİK HA

Müzik hayatım bir anlamda Tarsus Amerikan Koleji’nde okuduğum yılarda okulun ananevi müzik grubu olan Echoes ile başlasa da aklımda ileriki yıllarda müzik ile uğraşmak gbi bir düşünce hiç bir zaman olmadı. Bkz. Rock Grupları / Echoes

Ancak bir gazete ilanı sonrasında başvurduğum Hair müzikalinde rol almak üzere seçilmem ve orada Dağhan Baydur ile tanışmam bugün geldiğim noktada çok etkili oldu.

Bu müzikal sırasında Selçuk Başar, Onno Tunç , Emin Fındıkoğlu gibi çok üst düzey müzisyenlerle tanıştım. Bu daha sonrasında Atilla Şereftuğ , Erdal Kızılçay, Garo Mafyan, Uğur Başar, Atilla Özdemiroğlu gibi isimlerle de dost olmama yol açtı.

Bu arada Dağhan ile nerede ile her gün buluşup ya evlerimizde ya da arkadaş toplantılarında iki gitarla Beatles, America, Crosby, Stills, Nash & Young, Paul Simon gibi isimlerin şarkılarını söylemeye başladık.

Zamanla Erdal Kızılçay ve Atilla Şereftuğ gibi isimler de bize katılmaya başladı.

İlk söz çalışmalarım Bob Dylan’ın Girl From The North Country ve America grubunun To Each His Own adlı şarkılarına yazdığım Türkçe sözlerle başladı.

Bir ara da beste yapmak için çalışmalara başladık ama pek de başarılı olamadık.

Bunun üzerine Blue Movie Man adlı bir İngilizce şarkının üstüne beste yapmak arzusu ile sürekli olarak buluştuğumuzu ama bunda bir türlü başarılı olamadığımızı anlatan Bir Besta Yapsak adlı şarkı sözlerini yazdım. Buluştuğumuz zamanlar kendi aramızda da bunu söyler olduk.

Echoes Rock Müzik Grubu
Echoes Rock Mucik Grubu
Dağhan Baydur & Olcayto Ahmet Tuğsuz

Dağhan o zamanların en popüler diskoteği olan Club 33’ün DJ’I idi. Arada bir gitarlarımızla orada çoğu arkadaşlarımızdan oluşan bir dinleyicci topluluğuna küçük konserler veriyorduk. Konserlerimizin birinde bu şarkıyı da söyledik. Diskoteğe sık sık gelen ve o gece de dinleyiciler arasında olan Nino Varon bize gelerek size bunun plağını yapalım dedi ve çalıştığı Odeon firmasından bu plağı çıkarttı.

Dönemin en ünlü isimlerinden Fecri Ebcioğlu’nun Fecri Ebcioğlu – Vikipedi (wikipedia.org) TV programında bu şarkıyı İngilizce orijinalindeki sözleri ile Blue Movie Man olarak söylememize ve şarkının sözlerinde de beste yapamadığımızı anlatmama ragmen herkes nedense bunu bir beste zannetti.

Bu plaktan kısa bir süre sonra iş hayatına atıldım ve müzikle olan ilişkim yine Dağhan , Erdal ve Atilla ile buluşup dört ses şarkılar söylemekten ileri gitmedi.

Taa ki TRT Eurovision Şarkı Yarışmaları’na katılma kararı alana kadar. Bkz. Eurovision 1978

Daha ilk yarışmamızda kazandığımız ve ülkemizi Paris’te temsil ettiğimz 1978 Eurovision Şarkı Yarışması hayatıma büyük bir renk katmıştı ama sonrasında yine de demir ticareti yaptığım iş hayatına devam ettim.

Yarışmanın hemen sonrasında tayinimin çıktığı Genelkurmay Başkanlığı’nda askerliğini yapan asteğmenler birlikte değil kiraladıkları evlerde kalıyorlardı. Aldığımız maaş da buna imkan veriyordu. Durum böyle olunca gitarımı da yanıma aldım ve ilk bestemi burada yaptım.

(On A Dark Nigh adlı bu İngilizce besteme daha sonra Türkçe sözler yazdım ve Yeni Bir Gün Başlıyor adlı albümümde VE DÜNYA DURSUN adı ilE yer aldı )

Bundan sonra İngilizce besteler üst üste gelmeye başladı.

Askerliğim sonrasında devam ettiğim demir ticareti faaliyetim için kullandığım iş yerinin bir odasını müzik odası yaptım. Fırsat buldukça bu odaya girip beste denemeleri yapıyordum.

Bir sabah erkenden iş yerime gelip de camdan dışarı baktığımda gördüklerim beni bir beste yapmaya teşvik etti.

Olcayto Ahmet Tuğsuz Yeni Bir Gün Başlıyor
İçinde

Temiz yüzlü çocuklar okula gidiyor
Yaşlı bir kadın eski bir dostunu görüyor
Gülümsüyor

Bak şu çocuk dün ağlayan çocuk değil mi
Unutmuş bile yüzünden belli
Bugün gülüyor
Yeni bir gün onu bekliyor

gibi sözlerin geçtiği bu besteme “Yeni Bir Gün Başlıyor” adını verdim ve o an aynı ismi taşıyacak bir uzun çalar yapmaya karar verdim.

Sabah başlayıp akşam bitecek bir günün anlatılacağı ve kafamda bir müzikal konusu şeklinde canlandırdığım bu uzun çalarda yer almasını planladığım karakterler “ evli bir bir erkek , karısı , eski sevgilisi , bir patron ve işyerinde çalışan memurlar” dan oluşuyordu.

Daha sonra da hemen şarkı başlıklarına karar verdim .

SABAH , SEN VE BEN , KÖŞEBAŞI , YENİ BİR GÜN BAŞLIYOR , ÇOCUKLAR , AŞK TRAFİĞİ, ŞU BİZİM PATRON , TELEFON , AKŞAM ve VE DÜNYA DURSUN

Zamanla hazır sözlere beste yapmakta son derecede başarılı olduğumu gördüğümden ve işleri hızlandırmak için isimlerini vererek bu şarkılardan dördünün sözlerini yazmasını babamdan rica ettim ( KÖŞEBAŞI, AŞK TRAFİĞİ, ŞU BİZİM PATRON ve AKŞAM )

Tam bu esnada TRT 1981 Eurovision Şarkı Yarışması elemelerinin şartnamesini açıkladı. Benim için kendimi ispat etmek açısından büyük bir şans olarak gördüğümden Nerede O Eski Tangolar adlı bestemle bu yarışmaya katıldım ve finallerde yarıştım. Bkz. Eurovision 1981

Eurovision

Eurovision 1981

Olcayto Ahmet Tuğsuz Yeni Bir Gün Başlıyor
1978 – 1990 arası Türkiye’de Avrupa’nın hiç bir ülkinde görülmeyecek şekilde bu yarışmada ülkenin en önde gelen bestecilerinin ve şarkıcılarının rekabet içinde oldukları bir yarışma idi. Benim için de bu hepsine bir meydan okumak fırsatı idi. Müziğe olan düşkünlüğümü bu yarışma fırsatı ile en üst seviyelere çıkarabilirdim.

Bir yandan da uzun çalarımın kayıtlarına devam ettim.

Yarışmada bestemi seslendiren İBO , rakiplerimizden biri olan Füsün Önal ve kuzenim Zeynep Tuğsuz’u şarkıcı , MFÖ’den tanıdığınız Fuat ve Özkan ile Jeyan , Nükhet ve Sumru adlarındaki çok yetenekli arkadaşlarımı da vokalist olarak seçtim.Ben de bir şarkıda şarkıcı diğelerinde de voklist olarak yer aldım.

Uzun çalar 10 şarkıdan oluşan bir 33 ‘ lük ve Nerede O Eski Tangolar ‘ın yanında dünyaya göbek dansını lanse etmek üzere İngilizce sözler ile yazdığım OLKEYTO ( Olcayto’nun İngilizce okunuşu ) adlı şarkının yer aldığı bir Maxi 45’lik halinde piyasaya sunuldu ve belirli çevrelerden çok büyük övgüler aldı.

Plağın piyasaya çıkmasından kısa bir süre sonra da uzun çalarda yer alan şarkıcılar ile birlikte Ankara’da üniversite eğitimine devam eden Zeynep’in şarkısı ÇOCUKLAR ve uzun çalarda benim söylediğim SABAH adlı şarkıları NECO’nun selendirdiği bir “Teatral Konser” olarak izleyicilere sunuldu .

Bkz. Yeni Bir Gün Başlıyor Konser

O andan itibaren de besteler yapmak hayalini sözlere döken Olcayto Ahmet Tuğsuz’un besteci olarak müzik dünyasına ağırlığını koyduğu bir dönem başladı.

İlk olarak aynı yıl İzmir Kültür Park’ın 50. Yıldönümü nedeni ile düzenlenen ve finale kalan tüm eserleri Nükhet Duru’nun sesledirdiği bir yarışmada önce finale kaldım sonra da ikinci oldum. (Bunun hikayesini YouTube kanalımda bulabilirsiniz.)

Heman arkasından 1982 Eurovision Şarkı Yarışması’na katıldım ve HANİ adlı bestemle 1. Liği kazanarak ülkemizi İngiltere’de temsil ettim. Bkz. Eurovision 1982

İngiltere’den döner dönmez de HANİ’yi de seslendiren NECO ile Güney Kore’de Seoul Şarkı Yarışması’na katıldık ve oldukça zorlu rakipler arasında 3. olduk.

Seoul dönüşünde İzzet Öz’ün ısrarı ile Seyyal Taner ile bir araya geldim ve daha ilk buluşmamız sonrasında ikimiz NACİYE adlı bestemle büyük bir başarıya imza attık. Bkz. Seyyal Taner “Naciye”

Bütün bunlar olurken hayatımda bazı radikal kararlar aldım ve demir ticaretine son vererek yaratıcılığımı daha ön plana çıkarabileceğim iş kollarına yönelmek üzere harekete geçtim… Bkz. UFAŞ A.Ş.

1985 yılında Eurovision başarılarıma yeni bir ivme kazandırmak arzusu ile Eurovision Şarkı Yarışması elemelerine iki beste gönderdim ve Neco ile Nükhet Dur’nun seslendirdikleri bu iki beste ile de finale kaldım. Bu bestelerden SEV 1 puan farkı ile 2. Lik ödülünü kazandı. Bkz. Eurovision 1985

Eurovision için Kolları Sıvadı
Eurovision 1986

1986 yılında bir uluslararası işletmecilik dalında bir master yapmaya karar verdim . Aynı günlerde de Seyyal Taner ile birlikte tüm söz ve müziklerin bana ait olduğu bir album çalışmasına başladık.

Gündüzlerim üniversitede geçiyor akşamları da İstanbul Gelişim Stüdyosu’nda kayıtlara devam ediyordum. Bkz. Seyyal Taner – LEYLA albümü

Bu iki meşgalem nedeniyle çok arzu etmeme ragmen 1986 yılı Eurovision Şarkı Yarışması elemelerine herhangi bir şarkı göndermemiştim.

Beni TRT’den dahi önce arayan bir gazeteciden TRT’nin o yıl elemelere gönderilen şarkılar arasında Türkiye’yi temsil etmeye layık bir şarkı bulunmadığı gerekçesi ile bu yıl 5 besteciye sipariş verme kararını aldığını öğrendim.

Bu beş besteci Barış Manço , Selmi Andak , Melih Kibar , Selçuk Başar ve benden oluşuyordu. Bkz. Eurovision 1986

Final gecesi yarışmayı kazanan şarkının bir Melih Kibar bestesi olan ve Klips ve Onlar tarafından seslendirilen Halley adlı şarkı olduğu açıklandı. Daha sonra TRT’nin yaptığı ikinci bir açıklama ile benim bestem olan Dünya ile Halley’in jüriden eşit puanlar aldığı ve jürideki TRT yetkilisinin Halley gitsin demesi ile benim ülkemizi temsl etme imkanından mahrum kaldığımı öğrenmiş olduk. Bkz. Eurovision 1986

Masterımı bitirdikten sonra Bkz. CPIM ilginç rastlantılar sonucunda Net Holding bünyesinde yönetici olarak çalışmaya başladım. Bkz. ILS

Görevim oldukça mesuliyetli ve zor bir görevdi. Holdingin her hangi bir finans katkısı olmadan 100 adet lüks aracın ithalini gerçekleştirecek , bu araçları kullanacak vasıflı sürücüler bulacak ve eğitecek ve mevcut olmayan bir pazar yaratarak müşteriler temin edecektim.

Buna ragmen TRT o yıl Eurovision Şarkı Yarışması için herhangi bir ön eleme olmadan finalde yarışacak 10 besteciye doğrudan sipariş verdiğini açıkladığında ve bu 10 besteciden birinin de ben olduğunu görünce tüm yoğunluğuma rağmen bu görevi kabul ettim ve kazanmaya da and içtim.

Çünkü iki yıl üst üste aklımda soru işaretleri bırakan bir takım olaylar sonucunda kıl payı kaybetmiştim.

Hatta bir yıl önce şarkım 1.ci seçilmesine ragmen ülkemi temsil edememiştim.

Gerçekten de her şey arzu ettiğim gibi oldu , 1.lik ödülünü kazandım ve önceden tasarladığım gibi de “ bu benim son yarışmam” diye bir açıklama yaparak Eurovision hikayeme son verdim Bkz. Eurovision 1987

Daha doğrusu ben öyle zannediyordum çünkü kader benim bundan tam 29 yıl sonra yine , hem de bir başka ülkeyi temsilen Eurovision yarışmasında yer almama göre çizilmişti. Bkz. Eurovision 2016

1987 yılından 2004 yılına kadar profesyonel anlamda yoğun bir müzik çalışmam olmadı. Aklımda artık uluslararası başarılar elde etmek vardı.

Ancak Seyyal Taner 1990’ların furyasında yeni bir tarzla tekrar bir çıkış gösterdiğinde 1993 yılında piyasaya sunulan GELİYORUM adlı albümünde benim de bir bestemin olmasını arzu etti. Ben de bunun üzerine albümdeki diğer şarkılarla uyum içinde olmasına dikkat ederek çok tarzım olmasa da “Yerden Yere Vurdun” adlı bestemi yaptım. Bkz. YERDEN YERE VURDUN BENİ

1990’lı yılların sonlarına doğru ise Türkiye’nin en önemli söz yazarlarının başında gelen Mehmet Teoman ile sık sık bir araya gelmiş ve onun sözleri üzerine bir çok beste yapmıştım. 1997 yılında Hümeyra BEYHUDE adlı albümünde bu bestelerden biri olan “ Debelen Dur “ adlı şarkıyı seslendirdi. Bkz. DEBELEN DUR

Son olarak da Seyyal Taner’in 2012 yılında piyasaya çıkan ETHNIC ROCK adlı albümüne SORUNLAR adlı bestemi verdim.

Ama müzik ile olan ilişkimi hiç bir zaman kesmedim ve bu dönemde PROMOT adlı şirketimle yaptığımız etkinlik organizasyonları için Bkz. PROMOT bir çok özgün müzikler besteledim.

Bkz. Eurostars, Türkmenistan Toy Düğün, Birleşmiş Milletler 50. Yıl Kutlamaları, Algida, Derishow / Kendi Gibi Olan Yenidir, Esin Maraşlıoğlu Show Off

Bir de bazı kurum ve vakıflardan gelen talepler üzerine talep üzerine bazı besteler yaptım.

Bunlar arasında en gurur duyduklarmın başında Halk Yaşam Sigorta için yazdığım sözler ve beste gelir.

Gurur duymamın bir çok sebebi var. Öncelikle böyle bir bestenin sözlerini yazmak son derecede zor bir görvdi. İnsanlara “ bugün varsınız yarın yoksunuz , hiç umulmadık bir biçimde aniden hayatınızı kaybederseniz arkada bıraktığınız yakınlarınızın zor durumda kalmamaları için mutlaka bir yaşam sigortası yaptırın “ diyeceksiniz ve bunu onları incitmeden , aklıllarına kötü şeyler getirmeden yapacaksınız. Sözler içinde geçen “geleceğini düşünür o yüzden uygar insan” gibi dizelerle bu mesajı yumuşattığımı düşünüyorum.

Gurur duymamın bir başka nedeni de sözlerin içinde geçen bir çok kelimeyi Halk Sigorta acentelerinden gelen kelimelerden uyarlamış olmam.

Bana böyle bir teklif gelince hemen bir anket hazırladım ve bu anket sorularını acentelerinize gönderip cevaplamalarını isteyin dedim. Sorulardan biri “Halk Sigorta denilince aklınıza gelen ilk kelimeler hangileri” idi.

Cevaplar geldiğinde bunlar arasından seçtiğim kelimeleri bilhassa “dış ses” olarak yoğun bir biçimde kullandım.

Çünkü bana göre bir sigorta şirketi için yeni müşterileri kazanmak kadar onlara bu müşterileri kazandıracak acentelerini motive etmek de son derecede önemli idi. Kendilerini bu şarkının bir parçası olarak görmeliydiler. Genel Müdürlüğü aradıklarında aradıkları kişiye bağlanmak için telefonda beklerken bu şarkı çalacaktı ve kendi yazdıkları sözlerden bazılarının şarkıda geçiyor olması onları mutlu edecekti.

Son olarak da bu şarkının kaydında hayatımda önemli bir yere sahip olan ve her ikisi de mesleklerinin en üst noktasında olan iki kişi ile çalışmış olmak beni gururlandırıyor.

Şarkının düzenlemesini Onno (Tunç) ile birlikte onun Arnavutköy’deki ev stüdyosunda yaptık. Sektörde “voice over” olarak adlandırılan konuşma bölümlerini ise tüm etkinlik orgnizasyonlarımızda da birlikte çalıştığımız Lami Sesar seslendirdi.

Kaderin garip bir cilvesi olarak her ikisini de genç yaşlarında kaybettik. Ruhları şad olsun.

2004 yılına geldiğimizde ilginç bir şey oldu. Deri Günleri Tasarım Yarışması ( Deri’signer ) organizasyonunda Halit Kıvanç ve Korhan Abay gibi isimlerden farklı yeni sunucular kullanmak istemiş ilk olarak günlerde pek de tanınan bir isim olmayan Selçuk Yöntem, sonra Şehir Tiyatroları’nın önemli aktörlerinden biri olan Cüneyt Türel ve son olarak da Riziko adlı yarışma programından aklımda kalmış bir isim olan Serhat Hacıpaşalıoğlu ile çalışmıştım.

Bu isimler arasında Serhat Hacıpaşalıoğlu mukayese edilemeyecek kadar başarılı bir sunuculuk görevi yapmıştı.

Br gün telefonum çaldı. Karşımdaki isim Serhat Hacıpaşalıoğlu idi. Bana Viktor Lazlo ile tanıştığını , ona bir düet yapmayı teklif ettiğini onunda şarkıyı dinlemem lazım eğer beeğenirsem neden olmasın dediğini anlattı ve benden bir beste yapmamı istedi.

Oldukça şaşırdım çünkü Viktor Lazlo benim son kez katıldığım 1987 Eurovision Şarkı Yarışması’nın sunucusu olmasının yanında çok beğendiğim dünya çapında bir şarkıcı idi.

Bu şarkının hikayesini öğrenmek için Bkz. Total Disguise

Total Disguise için İstanbul’da çektiğimiz klip YouTube’da paylaşılır paylaşılmaz büyük beğeni topladı. İzleme sayısı bir anda milyonu aştı. Serhat’ın bir tanışıklığı nedeni ile Yunanistan’da CD olarak yayınlandı. Ve bir anda Yunanistan ‘ın sevilen şarkısı oldu. (şundan eminim ki başka ülkelerde de CD olarak piyasaya çıksa aynı sonuç olurdu)

Yunanistan dışında da yüzlerce “compilation” albümünde A1 olarak yer aldı. (A1 = CD’nin satışını artıracağı düşünülen ilk şarkı)

Daha sonra Rusya’nın en ünlü şarkıcılarından vee n büyük ödül olan Putin ödüllü Tamara Gverdsiteli Serhat ile Rusça sözlerile bir düet yaptı. Ayrıca benim iki yeni bestemi de birlikte seslendirdiler.

Beyaz Rusya’nın en önemli şarkıcılarından Angelica Agurbash da şarkıyı seslendiren isimlerden biri oldu.

Son olarak da Yunanistan’a Eurovision 1.liğini getiren Helena Paparizzou Serhat ile düet yaptı.

Total Disguise’ın bu başarısı Serhat ve bana büyük motivasyon oldu ve hemen Chocalate Flavour adlı yeni bir şarkıyı piyasaya sürdük. Bu şarkının sözleri Yunanistan’ın önemli söz yazarlarından Nektarios Tyrakkis’e aitti. Bkz. Chocolate Flavour

Chocolate Flavour’ın hemen arkasından yine Nektarios’un bana gönderdiği sözler arasından seçip bestelediğim I’m Movin’ On geldi ve bu şarkı bir anda hayatımızı değiştirdi.

Fransa’dan gelen bir teklif üzerine Serhat bu şarkıyı Celine Dion’un da Fransızca şarkı sözlerini yazan Jacques Venerusso’nun Je M’adore adlı sözleri ile Fransızca olarak okudu.

Daha sonra da Paris’te bir klip çekimi yapıldı ve önce YouTube’da milyonı aşan bir izlenmeye ulaştı hemen sonra da Fransızca olmasına ragmen German Dance Charts’da 1 , UK Dance Charts ‘da ise 2 numaraya kadar yükseldi. Bkz. Je M’adore

Bu başarılar sonrasında biz Brüksel’deki Piste Rouge stüdyolarında yeni şarkı kayıtlarına devam ettik.

Ve tam bu kayıtların ortasında çok ilginç bir teklif ile karşı karşıya kaldık.

Stockholm’de yapılacak 2016 Eurovision Şarkı Yarışması’nda San Marino’yu temsil etmemiz isteniyordu.

1987 ‘de bu benim son Eurovision yarışmam diyerek bu platformdan uzaklaşan , son Eurovision’una Brüksel’de katılan benim için 2004 yılında o yarışmanın sunucusu Viktor Lazlo ile yıllar sonra başlayan yeni bir serüven beni yine Brüksel’den alıyor ve tam 29 yıl sonra tekrar bir Eurovision yarışmacısı yapıyordu. Hem de nüfus kağıdına ya da pasaportuna sahip olmadan bir başka ülkeyi temil eden ilk besteci olarak.

Eurovision sonrası ise ABD’nin ünlü şarkıcılarından Martha Wash bu şarkıyı Serhat ile birlikte bir düet olarak seslendirmek isteyecek ve bu düet dünyanın en önemli hatta eşi olmayan Amerikan Billboard Dance Charts’a Celine Dion , Drake , David Guetta gibi isimlerin üstünde yer alarak girecek ve sıralamada daha da yükselerek haftalarca bu listede kalacaktı.

Daha ayrıntılı bilgiler ve daha önce hiç yayınlanmamış videolar için Bkz. I Didn’t Know

Yurt dışı kayıtları devam ederken 2008 yılında 60’lı yılların klasikleşmiş şarkılarından oluşan bir repertuarla konserler vermek için LONGPLAY adlı grubumu kurdum. Bkz. LONGPLAY

Yine yurt dışı çalışmalarının yoğunluğuna ragmen 2012 yılında ise Nükhet Duru ve Kaloyannis ile Efes Antik Tiyatro ve Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu’nda yaptığım Kalimerhaba konser dizisinden etkilenerek yazdığım bir proje prodüktörlüğünü Serhat Hacıpaşalıoğlu ile birlikte üstlendiğimiz bir televizyon programı olarak SHOW TV’de yayınlandı. Bu program için de Kalimerhaba adlı aynı tema üzerine kurulmuş değişik versiyonlardan oluşan bir beste yaptım. Bkz. KALİMERHABA TV PROGRAMI

Bunun hemen sonrasında da LONGPLAY yerine bu kez hem benim yeni bestelerimi hem de yine 60’lı yılların bugünlere kadar gelen bestelerini seslendirmek üzere PERVANE adlı grubumu kurdum. Pervane ile önce çeşitli konserler verdik ve bir süre sonra da MANOLYA adlı albümü çıkardık. Bkz. PERVANE

Popüler Linkler

Talas Amerikan Koleji

Talas Amerikan Koleji

Talas Amerikan Ortaokulu’nda ilk müzik grubunu kurdu. Bu gruba davulcu olarak seçtiği Ayhan Sicimoğlu halen bu alanda popüler bir isim.

Tarsus Amerikan Koleji

Tarsus Amerikan Koleji

Lise öğretimi için Tarsus Amerikan Koleji’ne geçti. Bu okulun ananevi müzik grubu olan Echoes’ın Ritm Gitarist ve Solisti, aynı zamanda da lideri idi.

Yeni Bir Gün Başlıyor

Besteler

Bir Beste Yapsak 45’liği ile başlayan bestecilik hayatım Yeni Bir Gün Başlıyor, Naciye ve Leyla ile devam etti…

Eurovision 2016

Eurovision

1978 yılında Dağhan Baydur, kuzeni Zeynep Tuğsuz ve Nilüfer ile birlikte başlayan Eurovision macerası 2016’ya kadar sürdü…

Rock Grupları

Rock Grupları

2013 yılında kurduğu ve solistliğini de kendisinin yaptığı PERVANE adlı rock grubu ile tüm söz ve müziklerin kendisine ait olduğu MANOLYA adlı…